Birkedi’nin Eğlenceli Yağmurdan Korunma Hikayesi

Birkedi, sokakların en sevimli, en akıllı ve en meraklı kedisiydi. Tüyleri yumuşacık, gözleri ise pırıl pırıl parlayan kehribar rengindeydi. Her sabah parkın kenarındaki bankın altından çıkar, mahallede bir keşfe çıkardı. İnsanları, diğer sokak hayvanlarını ve şehrin hareketli ritmini izlemek en sevdiği şeydi.

Ama o sabah işler biraz farklıydı. Gökyüzü kapkara bulutlarla kaplıydı. Hava soğuktu ve esen rüzgar Birkedi’nin tüylerini dalgalandırıyordu.

“Sanırım yağmur geliyor…” diye mırıldandı Birkedi, patilerini sıkıca yere basarak.

Bir sokak kedisi için yağmur, eğlenceden çok bir sorun demekti. Tüyleri ıslanırsa üşür, mama bulmak zorlaşır ve güvenli bir yer bulmak zor olabilirdi. Bu yüzden Birkedi’nin bugün en önemli görevi, yağmur yağmadan önce güvenli bir sığınak bulmak olacaktı!

Gökyüzünde İlk Damla

Birkedi, parkın içinden hızla geçerken ilk yağmur damlası burnunun ucuna düştü.

“Ah, başlıyoruz!” diye mırıldandı. Kuyruğunu hızla kaldırıp sağa sola bakındı. Etrafta sığınabileceği bir yer var mıydı?

Tam o sırada, parkın içinde her zaman oturan yaşlı bir karga olan Bay Karga dalların arasından seslendi:

“Hey Birkedi! Acele et, yağmur geliyor!”

Birkedi, başını kaldırıp Bay Karga’ya baktı. “Sence nereye saklanabilirim?” diye sordu.

Bay Karga, gagasını aşağı doğru eğip düşündü. “Ağaçların altı seni pek korumaz, rüzgar da var. Belki bankın altına saklanabilirsin?”

Birkedi, bunu düşündü. Ama bankın altı çok dardı ve eğer rüzgar şiddetlenirse ıslanması kaçınılmazdı. “Daha sağlam bir yere ihtiyacım var,” dedi.

Tam o sırada, şimşek çaktı ve gök gürledi. Birkedi kuyruğunu kabartarak hızla parkın dışına doğru koştu.

Birinci Durak: Bakkalın Tenteleri

Birkedi, köşedeki bakkalın önüne ulaştığında, bakkalın üzerindeki tente gözüne çarptı. Tente, yağmurun doğrudan üzerine gelmesini engelliyordu.

Birkedi bir sıçrayışla tentenin altına geçti. İlk başta rahatladı. Yağmur damlaları tentenin üzerinden kayıp yere düşüyordu. Güvendeydi.

Ama bir sorun vardı. Bakkalın sahibi olan Turgut Amca içeriden çıktı ve tentenin altındaki Birkedi’yi fark etti.

“Ah Birkedi, burası yağmurdan korunmak için güzel bir yer ama ben burayı kapatacağım,” dedi Turgut Amca.

Birkedi çaresizce kuyruğunu yere bıraktı. Tam o sırada rüzgar daha da şiddetlendi ve yağmur hızlandı.

“Başka bir yere gitmem gerek!” diye düşündü Birkedi ve hızla tenteden uzaklaştı.


İkinci Durak: Çöp Kutusunun Arkası

Birkedi, bakkaldan ayrıldıktan sonra bir çöp kutusunun arkasına geçti. Burada en azından rüzgar doğrudan üstüne gelmiyordu. Ama bir sorun vardı: Koku!

“Ah, bu ne biçim koku böyle!” dedi Birkedi, burnunu kırıştırarak. Çöp kutusunun kokusu o kadar ağırdı ki, uzun süre burada kalması mümkün değildi.

O sırada, çöp kutusunun yanından bir fare geçti. Fare, Birkedi’yi görünce hızla kaçtı. Birkedi bir an için peşinden koşmayı düşündü ama o anda daha önemli bir işi vardı: Yağmurdan korunmak!

“Burada kalamam,” dedi ve yeniden yola koyuldu.


Üçüncü Durak: Terk Edilmiş Bina

Birkedi, parkın yakınındaki eski terk edilmiş binaya göz dikti. Binanın kapısı aralıktı ve içerisi kuru görünüyordu. Hemen içeri girdi.

“İşte bu!” dedi. İçeride kuru bir köşe buldu ve patilerini uzatarak yattı. Yağmurun sesi dışarıdan duyuluyordu ama içerisi sessiz ve sakindi.

Tam o sırada içeriden bir ses geldi.

“Miyavvv!”

Birkedi başını kaldırdı. İçeride küçük bir kedi yavrusu vardı! Islanmış ve titriyordu.

Birkedi hemen yanına gitti. “Hey, korkma küçük dostum. Burada güvendesin,” dedi.

Yavru kedi titreyerek başını kaldırdı ve Birkedi’nin sıcacık tüylerine yaslandı.

Birkedi kuyruğunu yavru kedinin etrafına sardı. “Merak etme, ben buradayım,” diye mırıldandı.


Mutlu Son ve Büyük Ders

Yağmur dinene kadar Birkedi ve yavru kedi terk edilmiş binada kaldılar. Birkedi yavru kediyi ısıttı, birlikte uyudular ve yağmurun geçmesini beklediler.

Yağmur durduğunda Birkedi, yavru kediyi nazikçe burnuyla dürttü.

“Haydi, artık güvenli bir yere gitmeliyiz,” dedi.

Yavru kedi miyavlayarak onu takip etti. O sırada Turgut Amca sokağın köşesinde bekliyordu. Elinde bir kutu vardı.

“Ah Birkedi, ne buldun sen öyle?” dedi Turgut Amca.

Birkedi, yavru kediyi kutunun içine yerleştirdi. Turgut Amca onu hemen evine götürdü.

Birkedi ise o gün yağmurdan korunmak için neyin önemli olduğunu öğrenmişti:
✅ Güvenli bir yer bulmak
✅ Kötü kokulara aldanmamak
✅ Yardım etmeye hazır olmak


Hikayenin Dersi:

🐾 Zor durumda olduğunda sakin kalmak önemlidir.
🐾 Her zaman güvenli bir sığınak bulmalısın.
🐾 Başkalarına yardım etmek, seni de mutlu eder.
🐾 Doğru kararlar vermek, bazen deneyim gerektirir.


Birkedi, o günden sonra yağmur yağdığında hep güvenli bir yer buldu. Ama en önemlisi, zor durumda olan birine yardım etmenin, yağmurdan korunmaktan bile daha güzel olduğunu öğrendi. 😸☔💖