2 Temmuz: Karanlığın İçindeki Işık:

Youtube kanalımıza Abone Olur Musunuz

2 Temmuz: Karanlığın İçindeki Işık: Yılın en karanlık günü

Bölüm 1: Toplanma

1993 yılının sıcak bir temmuz sabahında, Sivas’ın dar ve tarih kokan sokaklarında heyecan ve coşku vardı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen aydınlar, sanatçılar ve düşünürler, Madımak Oteli’nde düzenlenen kültürel etkinlik için bir araya gelmişlerdi. Otelin avlusu ve salonları, farklı seslerin ve renklerin uyumuyla dolmuştu. Yazarlar kitaplarını imzalıyor, şairler şiirlerini okuyor, sanatçılar eserlerini sergiliyordu. Herkesin yüzünde bir gülümseme, gözlerinde umut ışığı vardı. Bu etkinlik, farklı düşüncelerin ve kültürlerin bir arada kutlanacağı bir bayram havasındaydı.

Bölüm 2: Karanlığın Yaklaşması

Ancak, dışarıda bir şeyler değişmeye başlamıştı. Küçük bir grup, otelin önünde toplanarak protesto etmeye başladı. İlk başta, içeridekiler bu duruma çok dikkat etmedi. Ne de olsa, barış ve hoşgörü dolu bir etkinliğin böylesine olumsuz tepkilerle karşılanacağını kimse düşünemezdi. Ancak saatler ilerledikçe, dışarıdaki kalabalık büyüdü ve sesler daha tehditkar hale geldi. Protestocular, dinî gerekçelerle etkinliği hedef almıştı ve öfkeleri giderek artıyordu.

Bölüm 3: Kuşatma

Öğleden sonra, kalabalık otelin etrafını tamamen sardı. İçeridekiler, dışarıdaki tehlikenin farkına varmıştı, ancak hala umutlarını kaybetmemişlerdi. Polis çağrıldı, yetkililere haber verildi. Ancak yardım gecikiyordu. Kalabalık, otelin kapılarına ve pencerelerine saldırmaya başladı. İçeridekiler korkuyla birbirlerine sarıldı, dualar etti. Kimi pencereye koştu, kimi telefonla yardım çağırmaya çalıştı, ancak her geçen dakika durum daha da umutsuz hale geliyordu.

Bölüm 4: Alevler

Akşam saatlerine doğru, korkulan an geldi. Kalabalık, otelin alt katlarına benzin dökerek ateşe verdi. Alevler hızla yükselirken içeridekiler çaresizlik içinde birbirlerine sarıldı. Aydınlar, sanatçılar, düşünürler, hepsi aynı korkunç kaderi paylaşıyordu. Alevler tüm binayı sardığında, içeridekiler ölümle yüz yüze geldi. Bazıları yangından kurtulmak için camlardan atlamaya çalıştı, ama başarılı olamadılar. Alevlerin sıcaklığı, dumanın boğuculuğu, kaçınılmaz bir felaketi getiriyordu.

Bölüm 5: Küller ve Anılar

Yangın söndüğünde geriye sadece küller ve anılar kalmıştı. O korkunç gün, 37 aydınımızı bizden aldı. Ancak onların fikirleri, eserleri ve idealleri sonsuza dek yaşayacaktı. 2 Temmuz, Türkiye’nin en karanlık günü olarak tarihe geçti. Her yıl bu acı günü hatırlamak, kaybettiklerimizi anmak ve bir daha böyle bir trajedinin yaşanmaması için mücadele etmek için bir araya geliyoruz.

Bölüm 6: Unutulmaz Türküler

O günden sonra, acılarımızı ve kayıplarımızı anlatan binlerce türkü yakıldı. Her bir türkü, bir ağıt, bir anı ve bir direnişin sembolü oldu. 2 Temmuz’un karanlığı, türkülerle aydınlandı. İnsanlar, bu türküleri söyleyerek acılarını hafifletmeye çalıştı, kaybettiklerimizi unutmamak ve unutturmamak için bir araya geldi. Her türkü, kaybedilenlerin anısını yaşatmanın ve onları unutmamanın bir yoluydu.

Bölüm 7: Sonsuz Hatıra

Bu hikaye, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Oteli’nde canice yakılarak öldürülen 37 aydınımızın anısına yazılmıştır. Onların ışığı, karanlığı aydınlatmaya devam edecek. Her yıl, 2 Temmuz günü onları anarak, sevgi, hoşgörü ve barış içinde bir arada yaşama idealini sürdüreceğiz. Onların anıları, bizim yol göstericimiz olacak ve karanlığın içindeki ışığı hiç kaybetmeyeceğiz.