Jules Verne’in “80 Günde Devrialem” Kitap Özeti

Youtube kanalımıza Abone Olur Musunuz->

Giriş: Phileas Fogg’un Bahsi

Hikaye, 1872 yılında Londra’da başlar. Phileas Fogg, zengin, dakik ve sakin bir beyefendidir. Sıradan bir hayat süren Fogg, sabahları evinden çıkıp Reform Kulübü’ne gider, burada vakit geçirir ve her gün aynı saatte eve döner. Fogg, katı kurallara bağlı bir adamdır ve hayatında her şey planlıdır. Bu düzenli hayatı bir gün büyük bir maceraya dönüşür.

Bir akşam Reform Kulübü’nde yapılan bir tartışmada, dönemin modern ulaşım araçlarının dünyanın çevresini 80 günde dolaşmaya olanak tanıyıp tanımadığı konuşulur. Fogg, bunun mümkün olduğunu iddia eder. Ancak diğer üyeler onun bu iddiasına inanmaz ve bu fikir bir bahse dönüşür. Fogg, dünyanın çevresini 80 günde dolaşabileceğini kanıtlamak için 20 bin sterlinlik bir bahse girer. Bu, onun servetinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır.

Seyahatin Başlangıcı: Londra’dan Hindistan’a

Phileas Fogg, hemen ertesi gün uşağı Passepartout ile yola çıkar. Passepartout, yeni işe başladığı gün böyle bir maceraya atılmaktan şaşkındır, ancak efendisine olan sadakati nedeniyle onunla gelir. Fogg’un planına göre seyahat şu güzergahı izleyecektir:

  1. Londra’dan Fransa’ya geçiş
  2. Süveyş Kanalı üzerinden Hindistan
  3. Singapur ve Hong Kong üzerinden Japonya
  4. Pasifik Okyanusu’nu geçerek Amerika
  5. Atlantik Okyanusu’nu aşarak tekrar Londra

Fogg ve Passepartout, önce trenle Fransa’ya, oradan da bir gemiyle Süveyş Kanalı’na ulaşır. Süveyş’te, dedektif Fix hikayeye dahil olur. Fix, Londra’da yapılan büyük bir banka soygunundan şüpheli olarak Fogg’u görmektedir. Fogg’un aceleci davranışlarından dolayı, Fix onun kaçtığını düşünür. Ancak uluslararası sularda Fogg’u tutuklama yetkisi yoktur, bu yüzden onları gizlice takip etmeye karar verir.

Hindistan: Aouda ile Tanışma

Fogg, Hindistan’a ulaştığında seyahati planladığı gibi devam ettirmek ister. Ancak Hindistan demiryolu hattı tamamlanmadığı için bazı bölümleri farklı araçlarla aşmaları gerekir. Bu durumda, Fogg bir fil kiralar ve usta bir rehber eşliğinde ormanlık bir bölgeden geçer.

Bu yolculuk sırasında grup, bir dul olan Hintli kadın Aouda ile karşılaşır. Aouda, kocası öldükten sonra zorla bir Hindu geleneği olan sati (dul kadınların kocasının cenazesiyle yakılması) ritüeline kurban edilmek üzeredir. Fogg ve Passepartout, Aouda’yı bu korkunç kaderden kurtarır ve onu yanlarına alır.

Kalküta’ya ulaştıklarında Fix, Fogg’un peşini bırakmaz. Onları yerel otoritelerle rahatsız etmeye çalışır. Passepartout, yanlışlıkla bir Hindu tapınağına girdiği için tutuklanır. Fogg, Passepartout’yu kurtarmak için kefalet öder ve seyahate devam eder.

Hong Kong ve Japonya

Kalküta’dan Hong Kong’a geçen grup, Aouda’nın ailesini arar. Ancak Aouda’nın ailesinin orada olmadığını öğrenirler. Bu yüzden Fogg, Aouda’ya Avrupa’ya kadar onlarla gelmesini teklif eder. Aouda bu teklifi kabul eder.

Bu sırada Fix, Fogg’u durdurmak için Passepartout’ya yaklaşır. Ona içki teklif ederek planlarını öğrenmeye çalışır. Ancak Passepartout, Fix’in gerçek niyetini öğrendiğinde Fogg’a sadık kalır.

Hong Kong’dan Japonya’ya geçen gemide, Passepartout ile Fogg kısa süreli bir yanlış anlaşma yaşar ve birbirlerinden ayrı düşerler. Passepartout, Japonya’da bir sirk grubuna katılarak para kazanmaya çalışır, ancak sonunda Fogg ile yeniden bir araya gelir.

Amerika’da Tehlikeli Tren Yolculuğu

Japonya’dan gemiyle Amerika’ya geçtiklerinde, San Francisco’dan New York’a trenle gitmeye karar verirler. Tren yolculuğu sırasında birçok tehlikeyle karşılaşırlar. Bir grup Kızılderili tarafından saldırıya uğrarlar ve Passepartout kaçırılır. Fogg, cesur bir şekilde hareket ederek Passepartout’yu kurtarır. Tren, rayların bozulduğu bir bölgede bir köprüden geçerken tehlikeli bir an yaşar.

Atlantik’i Aşma: Zamanla Yarış

New York’a ulaştıklarında Londra’ya gitmek için bir gemi bulmakta zorlanırlar. Fogg, bir gemiyi kiralamayı başarır ve yakıtı bittiğinde gemiyi yakarak yollarına devam ederler. Ancak Londra’ya vardıklarında Fogg, saat farkını hesaba katmadığı için bahsi kaybettiğini düşünür. Büyük bir üzüntüyle eve döner.

Mutlu Son: Bahsin Kazanılması

Fogg, evine döndüğünde zaman farkını yanlış hesapladığını fark eder. Doğuya doğru seyahat ettiği için bir gün kazanmıştır. Hemen Reform Kulübü’ne gider ve tam zamanında bahsi kazanır. Kazandığı 20 bin sterlini geri alır.

Fogg, Aouda’ya olan sevgisini itiraf eder ve Aouda onunla evlenmeyi kabul eder. Passepartout ise bu mutlu birlikteliğin bir parçası olmaktan mutludur. Fogg, dünyanın çevresini dolaşarak sadece bahsi kazanmakla kalmamış, aynı zamanda aşkı ve hayatın anlamını bulmuştur.


Bu uzun özet, hem kitabın maceralarını hem de duygusal yönlerini detaylı bir şekilde yansıtmaktadır.