Allaha aşk ve sevgi ile ulaşmanın felsefecisi: Mevlana Celaleddin Rumi

Mevlana Celaleddin Rumi, 13. yüzyılda yaşamış büyük bir İslam düşünürü, şair ve mutasavvıftır. 30 Eylül 1207 tarihinde bugünkü Afganistan sınırları içinde yer alan Horasan bölgesinin Belh şehrinde doğmuştur. Babası Bahaeddin Veled, döneminin ünlü bir din adamı ve tasavvuf ehliydi. Ailesiyle birlikte, Moğol istilasından kaçmak için göç eden Rumi, Konya’ya yerleşmiş ve burada hayatının büyük bir kısmını geçirmiştir.

Rumi’nin düşünce dünyası, İslam tasavvufunun derinliklerine dayanmaktadır. Allah’a ulaşmanın yolunu aşk ve sevgi ile tarif eder. Ona göre aşk, evrenin yaratılış sebebi ve varlığın özüdür. En ünlü eserleri arasında “Mesnevi” ve “Divan-ı Kebir” yer alır. Mesnevi, Rumi’nin tasavvufi düşüncelerini ve hikmetli öğütlerini içeren, altı ciltlik bir eserdir. Divan-ı Kebir ise onun lirik şiirlerini içerir.

Mevlana’nın Hayatından İlginç Olaylar

1. Şems-i Tebrizi ile Karşılaşması: Rumi’nin hayatında en önemli olaylardan biri, Şems-i Tebrizi ile tanışmasıdır. 1244 yılında Konya’da karşılaştıkları söylenen bu iki büyük insanın dostluğu, Rumi’nin hayatında ve düşünce dünyasında büyük bir değişime yol açmıştır. Şems, Rumi’ye aşk ve tasavvufun derinliklerini öğretmiş ve onu adeta yeniden doğurmuştur. Bu karşılaşma sonrasında Rumi, içsel bir dönüşüm yaşamış ve şiirlerinde bu etki belirgin hale gelmiştir.

2. Mesnevi’nin Yazılışı: Mesnevi’nin yazılış süreci de oldukça ilginçtir. Mevlana, Mesnevi’yi yazarken sürekli olarak ilham aldığı, manevi bir coşku içinde olduğu söylenir. Yazdırdığı kişi ise öğrencisi Hüsameddin Çelebi’dir. Mesnevi’nin yazılışında, Mevlana’nın ruh hali ve ilham anları önemli bir yer tutar. Efsanelere göre, Rumi’nin Mesnevi’yi yazarken adeta bir trans halinde olduğu ve bu ilhamı ilahi bir kaynaktan aldığı anlatılır.

3. Mesnevi’nin İlk Hikayesi: Mesnevi’nin başlangıç hikayesi olan “Ney’in Hikayesi”, Mevlana’nın hayata ve insana bakış açısını anlamak için önemli bir ipucudur. Ney, insan ruhunu sembolize eder; kamışlıktan koparılmış ve yanık yanık öten bir ney gibi, insan ruhu da asıl kaynağından uzaklaşmıştır ve bu dünya gurbetindedir. Bu hikaye, Mevlana’nın insanın içsel yolculuğunu ve Allah’a olan özlemini nasıl tarif ettiğini gösterir.

Mevlana’nın Mirası

Mevlana’nın düşünceleri ve öğretileri, sadece İslam dünyasında değil, tüm dünyada büyük bir etki yaratmıştır. Özellikle Batı’da, onun şiirleri ve felsefesi büyük bir ilgi görmüştür. Mevlana’nın evrensel mesajı, sevgi, hoşgörü ve insanın manevi yolculuğu üzerine odaklanır. Her yıl 17 Aralık’ta, ölüm yıl dönümünde (Şeb-i Arus) Konya’da düzenlenen anma törenleri, onun mirasının ve öğretilerinin ne kadar canlı olduğunu gösterir. Bu törenler, Mevlana’nın vuslat, yani Allah’a kavuşma gecesi olarak adlandırdığı ölümünü kutlamak için düzenlenir ve binlerce kişi tarafından ziyaret edilir.

Mevlana’nın öğretileri ve yaşamı, sevgi ve hoşgörünün en güzel örneklerinden biri olarak tarihteki yerini korumaktadır.

Değerli dostlar, sizlere daha kaliteli içerikler sunabilmemiz için lütfen Youtube kanallarımıza Abone Olur Musunuz