Küçük Prens

Bir zamanlar, ülkenin birinde altı yaşında küçük bir çocuk yaşarmış. Resim çizmeyi çok sevdiği için, sürekli resim çiziyormuş.

Bu çocuk, bir gün, dev bir fil yutmuş bir boa yılanı çizmiş. Bu çizimini de büyüklerine göstermiş. Ancak büyükleri, bu resmin bir şapka gibi olduğunu, yılana hiç benzemediğini söyleyip, küçük çocuğun çizdiği resmi hiç beğenmemişler. Ona resim çizmek yerine tarih, coğrafya, matematik, dil bilgisi gibi şeylerle çalışması gerektiğini öğütlemişler. Küçük çocuk bu duruma çok üzülmüş ve artık resim yapmak istememiş. Bundan böyle resim çizmek yerine, büyüklerinin dediği gibi, sadece ders çalışmış.

Aradan uzun yıllar geçmiş. Çocuk büyümüş ve pilot olmuş. Bir gün Afrika üzerinde uçarken uçağının motoru bozulmuş ve zorunlu iniş yapmak zorunda kalmış. Uçağı çölün ortasında bir yere indirmek zorunda kalmış. Uçağı tamir ederken, etrafına bakınmış ancak buralarda hiç kimsecikler yokmuş. Çölün ortasında yapayalnız kalmış.

Gecenin geç saatlerine kadar, uçağı ile ilgilenmiş, tamir etmeye çalışmış pilot. Sonra yorulmuş ve uyuyakalmış. Gün doğarken uykusunun arasında garip, incecik bir ses duymuş. Karşısında ilginç, minik bir çocuk görünmüş… Bu küçük çocuk, Küçük Prens’miş! Küçük Prens, kendine ait bir gezegende tek başına yaşıyormuş. Gezegeni bir ev büyüklüğündeymiş. İçinde biri sönmüş ikisi hâla lav püskürten üç tane yanardağı, ayrıca hiçbir gezegende bulunmayan eşsiz güzellikte bir çiçek varmış.

Küçük Prens pilota:

-“Bana bir koyun çizer misiniz?” diye sormuş.

Pilot Küçük Prens’in sorusunu duyunca uyanmış etrafına bakınmış. Küçük prensi görünce çok şaşırmış. Rüya mı diye düşünmüş ama gördüğü gerçekmiş. Pilot büyük bir şaşkınlık içerisinde:

-“İyi resim yapmayı beceremem” demiş.

Küçük Prens:

-“Önemli değil” demiş.

Aynı soruyu tekrar etmiş. Pilot bu ısrar üzerine küçükken çizdiği fil yutmuş boa yılanını çizmiş. Küçük Prens pilotun kendisine çizdiği resme bakmış ve ona:

-“Ben boa yılanı içinde bir fil çizmeni istemiyorum. Bana bir koyun çizer misin?” diye sorusunu tekrar etmiş.

Pilot Küçük Prens’in çizdiği resmi anlamasından dolayı çok şaşırmış. Sonra bir koyun resmi çizmiş ve ona tekrar göstermiş. Fakat Küçük Prens çizilen resmi beğenmemiş. Pilot bu sefer bir kutu çizmiş ve Prens’e göstermiş. Küçük Prens:

-“Bu bir kutu ben bir koyun istemiştim” diyerek tekrar çizmesini istemiş. Ama pilot biraz düşünüp şöyle demiş:

-“Koyun bu çizdiğim kutunun içerisinde” diye cevap vermiş. İŞTE ŞİMDİ KÜÇÜK PRENS RESMİ BEĞENMİŞ. Bunun üzerine Pilot ve Küçük Prens sohbet etmeye başlamışlar. Pilot bu farklı gezegenden gelen küçük adamın sırrını çözmeye, onu anlamaya çalışmış. Küçük Prens yaşadığı yerden bahsetmiş. Yaptığı gezileri ve diğer gezegenlerde yaşayan insanları, bu insanların mesleklerini, ilgi alanlarını, huylarını pilota anlatmış.

Pilot, Küçük Prens’in anılarını, yaşam hakkındaki düşüncelerini dinlemiş. Zaman öylece akıp gitmiş ve ayrılık zamanı gelmiş. Artık pilotun eve, Küçük Prens ise geldiği gezegene geri dönme vakti gelmiş. Birbirleriyle vedalaşıp ayrılmışlar.

Pilot yaşadığı bu güzel anıyı, kimseye anlatmamış. Küçük Prens ise gezegenine döndüğünde her gece mutlu bir şekilde yıldızları izlemiş.

“-Asıl sorun büyümek değil ki, büyürken unuttuklarımız.”

“-En iyi yüreğiyle görebilir insan. Gözle, asıl görülmesi gerekeni görmez.”

Değerli dostlar,

Sizlere daha kaliteli içerikler sunabilmemiz için lütfen Youtube kanallarımıza Abone Olunuz.

|   Masal Kanalı   |   Türkçe Hikâye Kanalımız   |   İngilizce Hikâye Kanalımız   |