Pet-Soptaki Hızlı koşamayan Satılık Sevimli Yavru Köpek
Dükkanın kapısına asılan “Satılık Yavru Köpekler” ilanı, küçük çocukları kendine çekmek için bir tuzaktır. Bir gün, bu ilanı gören bir çocuk dükkanın kapısını çalar ve yavru köpeklerin fiyatını sorar.
Dükkan sahibi gülümser ve “30 – 50 lira arası” der. Çocuk cebinden 2.5 lira çıkarır ve “Onlara bakabilir miyim?” diye sorar. Dükkan sahibi ıslık çalar ve beş yavru köpek dükkanın içinden koşarak gelir.
Yavru köpeklerden biri diğerlerine yetişmekte zorlanır. Bu köpek çocuğun ilgisini çeker ve neden sekerek yürüdüğünü sorar. Dükkan sahibi, bu köpeğin kalçasında bir eksiklik olduğunu, her zaman topalladığını ve asla normal koşamayacağını anlatır.
Küçük çocuk heyecanla bu köpeği almak istediğini söyler. Dükkan sahibi ona bedava verebileceğini söyler. Ancak çocuğun morali bozulur. Hafifçe iç çekerek şöyle der: “Onu bana vermeni istemiyorum. Bu köpek, diğerleri kadar değerli. Şimdi elimdeki tüm param bu, geri kalanını sonra ödeyeceğim.”
Dükkân sahibi hala bu köpeğin diğerleri gibi koşamayacağını söyler. Bunun üzerine küçük çocuk paçalarını yukarı doğru kıvırır ve bacaklarında bulunan büyük metal parçasını gösterir. “Evet, kendim de koşamam. Ama bu küçük yavrunun onu anlayan birine ihtiyacı var!” der.
Hayatın bize neler sunacağını asla bilemeyiz. Bir şey ne kadar farklı veya eksik olursa olsun, onun da bir değeri vardır. Asla bir konuda peşin hükümlü olmamalıyız. Bir şeyi değerlendirirken onu etraflıca düşünmeliyiz